Business Class İnsanları

Administrative Assistant’a nam-ı diğer Sekreter’e  Gidiş – Dönüş “Okyanus Ötesi Bir Yer” bileti aldırılır. Bilet aldırılırken tercihin “Business Class” olduğu vurgulanmaz, bu  zaten İş İnsanı’na dair herkesin bildiği genel geçer bir tercihtir…

Biletler print edilmiş bir şekilde şık bir zarfta gelir. Vize hususu gündeme bile gelmez. Pasaportunda hemen hemen her ülkeye ait hatırı sayılı sürede vize barındırmak iş dünyasının olmazsa olmazlarından biridir.  İlgili ülkeden, İş İnsanı’nın kartvizitine istinaden, tarihin bir kesitini kapsayacak vize tedarik edilmiştir.  Bilet, pasaport ve otel rezervasyon çıktısı MontBlanc pasaport cüzdanına, pasaport ile samimiyetini arttıracak şekilde yerleştirilir.

“Ekonomi Class” a acı veren valiz hazırlama süreci Business Class” için keyif veren bir verimlilik ve profesyonellik deneyimidir.  Tercihen, Samsonite (mutlaka 4 tekerlekli), Louis Vuitton, Victorinox markalı valizler itina ile açılır. Tek valiz almaya gayret gösterilir. Çok  fazla valiz ile profesyonel bir iş toplantısına katılma eğilimi, iş insanlarınca hoş karşılanmaz. Açılan valize, Calvin Klein traş çantası yerleştirilir. Traş çantasının içerisinde 100ml’ten küçük şampuan, traş köpüğü, traş kremi, göz altı bakım kremi, nemlendirici, diş macunu, dış fırçası gibi makro ihtiyaçların seyahat için hazırlanmış mikro versiyonları koyulur. Okyanus ötesi uçulacağı için giderken takım elbise giyilmez, takım elbise kendisi için hazırlanmış özel deri kılıfa itina ile yerleştirilir ve havalimanına doğru valizle birlikte elde seyahat eder.

Uçuştan yaklaşık 3 saat önce havalimanına varılır. Hatırı sayılır kredi kartlarından birinin valesine araç teslim edilir. Dış Hatlar Gidiş bölümünden E Kapısı’ndan giriş yapılır. E Kapısı “Business Class” yolcular için ayrılmış özel bir kapıdır. Daha nazik ve hızlı bir güvenlik deneyimi yaşanır. Üzerinizdeki herhangi birşey öttüğü takdirde “bir daha geç” gibi bir söyleme “Business Class” yolcuları çok fazla maruz kalmazlar.

Güvenlikten geçilmiştir ve sıra vize harcı yatırıp pul almaya gelmiştir. Bir dakika, bu işlem zaten Administrative Assistant tarafından çoktan halledilmiştir. Pul itina ile pasaporta yapıştırılır. Boarding Pass’a da yapıştırılabilmektedir. Ancak İş İnsanı genellikle  Boarding Pass’a pul yapıştırmaz. Bunun temelde iki nedeni vardır. Birincisi, pasaporta ne kadar çok pul yapıştırılırsa, İş İnsanı’nın o kadar çok giriş çıkış yaptığı belli olur. Herkesin gözünde “Oha be olm adam amma girmiş çıkmış memlekete” imajı oluşur. Akabinde pasaportta yer kalmaz ve değiştirilmesi gerekir. Böylece herkesin gözünde “Oha be olm adam sürekli bir yerlere gitmiş bu kaçıncı pasaport” imajı oluşur. İkincisi ise, obsesif kompulsif kıllanmadır. Acaba Boarding Pass’ın üzerindeki pulu pasaport polisi kabul edecek midir? Acaba kaybolur mu? vs gibi soru işaretlerinden dolayı pasaporta yapıştırır.

Kontuar numarasına ekranlardan bakılmaz. Gidilen okyanus ötesi mekan için ayrılan kontuarlar genellikle aynıdır ve bu da sık uçan “Business Class” yolcuları tarafından bilinmektedir.

İlgili kontuara doğru emin adımlarla ilerlenir. Ortam süzülür. Hangisi en hızlı işlem yapıyor? Hangi sıra daha az? Aradan millete malzeme olmadan kaynayabilir miyim? gibi zihinsel söylemleri baz alan antremanlar yapılır. Genellikle en az sıra olan tercih edilir. Online Check-in sıraları genellikle az sıra olan yerlerdir. Online Check-in yaptırılmamış olunsa bile  “Aaa yaptırmıştım, sistemde gözükmüyor olmalı” gibi söylemlerle bu kontuarda işlem yaptırılabilir. İş İnsanı genellikle az valizlerle seyahat ettiği  için pek fazla valiz verme eğiliminde değildir. Ancak okyanus ötesi gibi uzak uçuşlar için bu dinamik değişebilir. Kontuar görevlisinden “lounge card” alınır.   Lounge card, Business Class Lounge’unun pasaportudur. Pasaport demişken, yavaş yavaş pasaport sırasına ilerlemekte fayda var. Business Class için ayrılmış ayrı sıraya itina ile girilir. Sırada iş dünyasından kimler var süzülür. Tanıdık var mı yok mu kontrol edilir, veritabanları taranır. Var ise hemen merhabalaşıp hızlıca ne için nereye gittiği öğrenilmeye çalışılır. Lounge’ta görüşürüz söylemi ile sıraya devam edilir. Pasaport kuyruğu, Business Class da olsa çok atraksiyon yapılabilecek bir yer olmadığı için herkes paşa paşa sırasını bekler ve gerekli işlemleri geçerek Business Lounge’a doğru ilerler.

Business Lounge’una girerken Lounge Card ilgili görevle itina verilir, akabinde hızlı ve emin adımlarla içeriye girilir. Lounge’a girildiğinde hızlı bir şekilde ortam süzülür. Tanıdık birileri var mı? Tanışmak gereken birileri var mı? Sorularının cevabı aranır. Bu arada mümkünse priz yanı boş bir yer de bakakoyulur. Eğer tanıdık ya da tanışılması gereken birileri yok ise bilgisayara ya da ipad e talim edilir. Tanıdık ya da tanışılması gereken birileri var ise kendisine yakın cenaha yerleşilir. Akabinde atıştırmalık ile birlikte gidecek içecek birşeyler alınır. Deneyim sürecinin uçak fazı da olduğu için karınlar tıka basa doldurulmaz.

Boarding zamanı gelip çatmıştır. Hızlı, emin ve özgüvenli adımlarla ilgili kapıya doğru yürünür. Kapının önüne gelindiğinde bir kenara oturup “ekonomi class” ın binişi izlenir. Racon uçağa son binmektir. Bu yüzden tüm yolcular binerken birşeyler okunur satıraralarında “ekonomi class” kesilerek analiz yapılmaya çalışılır.

Uçağa binme zamanı gelmiştir. Uçağa binerken uçuş ekibi nazik bir şekilde selamlanır. Takım elbise çantası itina ile kabin memuruna, boarding pass ile birlikte verilir. Kabin memuru da takım elbise çantasını itina ile dolaba asar.

Business Class’ta en prestijli yer A1’dir. Tüm prokotol üyeleri, VİPler, CİPler, İş İnsanları buraya oturmak için elinden geleni ardına koymazlar. Sıra arkaya yaklaştıkça statü düşmektedir. 4. 5. sıralar neredeyse adamdan sayılmazlar.

Biner binmez kabin memurunun ikram ettiği içkilerden alınır. İçkileri boşa gitmemesi gerekmektedir. Yerleştikten sonra dağıtılmamış ise hemen gazete talep edilir. Mümkünse biri konvansiyonel, biri İş İnsanı’nın dünya görüşünü ifade eden, biri de ingilizce olan en az üç adet gazete talep edilir.

Uçuş esnasında kullanılacak malzeme çantası ve terlikler teslim edildikten sonra,  ayakkabılar kontrollü bir şekilde çıkarılır ve uçuş çorapları giyilir. Terlikler duruma ve tercihe göre giyilecektir. Koltukların tuşlarına olan hakimiyet kabindeki diğer yolculardan anlamlı düzeyde farklılaştırıcı bir unsurdur. Hala bir sürü İş İnsanı kabin içi eğlence platformunun ekranını çıkarmayı bile beceremez iken bu konuda meleke kespetmiş İş İnsanı büyük beğeni ve takdir topladıkları gibi koltuk ve uçak içi eğlence platformu ile ilgili olarak kabinde kanaat önderi olurlar.

Bir taraftan kabin içi eğlence platformu ile haşır neşir olunurken bir taraftan da soğuk tabağı için gerekli hazırlıklar yapılır. Alınan soğuk tabağının tamamını yemek kişisel imaj açısından çok şık durmayacağından belli parçalar dokunulmadan bırakılır. Sıcak siparişinde kabinin tansiyonuna göre haraket edilir. Herkes et, pilav, kebab vs söylüyorsa mümkünse balık tercih edilir. İş İnsanı, verilen hangi çatal, bıçağın hangi yemek ile nasıl ve ne zaman kullanılacağı konusunda üstadtır.

Yemek faslı bittikten sonra kitap ve dergi faslı başlamaktadır. Özenle seçilmiş bir kitap (piyasada her yerde çok sık rastlayamayacağımız cinsten, tercihen ingilizce) ve dergi (monocle tadında) okuma deneyiminin ifadesinde başrol oynarlar.

Kitap ve dergi faslını müteakip koltuk ayar optimizasyon süreci ile hafif uyku moduna geçilebilir. Burada önemli olan hızlı ve kendinden emin haraketlerle koltuğu uyku konumuna getirebilmek ve battaniyeyi doğru ve etkin bir şekilde üzerine konumlandırabilmektir.

Kabin içerisinde koltuklar arasında tanışmalar, konuşmalar, koklaşmalar olabilir. Bu sürece dahil olan kişilerin pozisyon, çalıştıkları şirket, yönettikleri bütçe, sahip oldukları kurum gibi kriterlere göre dahil olunur ya da olunmaz.

İniş öncesinde okyanus ötesi ülkeye giriş için dağıtılan formlar doldurulur. Formda yer alan yanınızda ne kadar para var sorunu kabindeki diğer kişilerin nasıl cevapladığına dair zımni bir araştırma içerisine girilir. Ortalamaya göre meblağ yazılır.

İniş işlemi hissedilir, daha anons yapılmadan gerekli tertibat alınır. Uçak yere indikten sonra dağıtılan “Priority Pass” kartları ile birlikte uçak terk edilir, uçak terk edilirken kabin ekibine ve pilota teşekkür edilir.

Uçaktan iner inmez “Priority Pass” okları takip edilerek pasaport kuyruğunun acısını hissetmeden ülkeye süzülürek giriş yapılır…

Bu yazının yol açabileceği tüm sonuçları, tüm izleri acaba iyice yok edebildim mi? Acaba bu yazının hiçbir işe yaramamasını sağlayabildim, ona tüm anlam verme girişimlerini engelleyebildim mi? Sürdürülen şu Hiçliğe acaba bir katkım oldu mu?

Değişim ve Hamit Efendi


İçinde bulunduğumuz bilgi çağının katma değerlerinin yanında insanları ağır bir cendereye sürüklediği de aşikar…
Dünyanın her tarafında çalışanlar ilerme çarkına sağlam kayışlarla bağlanmış durumda ve sürekli olarak ezberledikleri parolayı tekrar edip duruyorlar: “Daha hızlı, daha iyi, daha ucuz.” Böyle bir durumda dünya çapında bütün zamanların en çok satan iş kitabının “Dilbert’in Yönetim İlkeleri” olmasına şaşırmamak gerekiyor belki de… Mizah kaygının üzerini örtüyor ve umursamazlığın ifade biçimi haline geliyor..,

Yazının devamını oku..