Hepsi Hikaye
Herkes, hayatında birilerinin hikayesini dinleyerek büyüyor. Hikaye, insan hayatının bu kadar merkezinde iken, pazarlama ve iletişim dünyasının da hikayeye kayıtsız kalması mümkün değil.
Farklı dillerde kendi halinde bir kaç kelimenin bir araya gelerek ortaya çıkardığı enerji, yüzyıllardır insanoğlunun, kendi gerçekliğinden kurtulup, özgür ve farklı dünyalara yelken açmasını sağlıyor.
“Bir Varmış… Bir Yokmuş…” kelimelerini duyduğumuzda, az sonra özel bir anlatı ve deneyime hazır olmamız gerekliliğini hissediyoruz. İşte bu deneyim hikayenin ta kendisi iken edebiyat kitaplarımız, “Yaşanmış veya tasarlanmış bir olayı, bir durumu, yer, kişi ve zaman belirterek anlatan kısa yazılar” olarak tanımlıyor bize hikayeyi. Paketlenmiş bir hap olarak verilen hikaye tanımının kendisi hikaye.
Kuru söz, tanım, deneyim akılda kalır mı? Bir kulaktan girer diğerinden çıkar. Dolayısıyla insanoğlunun yer yüzündeki serüveninde var oluşundan günümüze kadar, toplulukları bir araya getirmek, yönetmek ve yönlendirmek vs. süreçlerinde her daim hikaye anlatımı kullanılmıştır.
Neden Hikaye?
Hikayelerin insanlar üzerinde neden bu kadar etkili olduğu, araştırma dünyasının ziyadesiyle ilgisini cezbeden önemli konulardan biri.
Konu ile ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde, fiktif olarak kurgulanan hikayelerle gerçek hayatı baz alarak kurgulanmış hikayelerin insanların beyninde aynı bölgeyi etkilediği sonucu ortaya çıkıyor.
Hikaye ile ilgili yapılan araştırmaların detayına inildiğinde, hikayelerin oxytocin denilen ve duygusal etkileşimi arttıran, “Aşk Hormonu” olarak da bilinen hormonun fiziksel olarak salgılanmasına imkan sağladığı hususunda araştırmacılar mutabık kalıyor.
California Claremont Üniversitesi’nden araştırmacı Paul Zak’a göre, okunan kitaplarda, izlenen filmlerde ve televizyon programlarında deneyimlenen ve benimsenen hikayeler sonucunda salgılanan oxytocin hormonu, hikayeleri hayattan, aileden biri olarak görmeyi, hikaye kahramanları ile kuvvetli bir bağ kurulmasını ve hikaye kurgusunun vazgeçilemez olmasını sağlıyor.
Sonuç olarak herkesin bir hikayesi var. Herkes, hayatında birilerinin hikayesini dinleyerek büyüyor ve/veya anlatıyor.
İnsanlar hikayeleri arkadaşlarından, okul ortamlarından, iş ortamlarından, sinemadan, gazeteden, televizyondan, sosyal medyadan deneyimliyorlar. Dijital platformların insanlığa sağladığı katma değerler ve kullanım kolaylıkları sayesinde insanlar deneyimledikleri hikayeleri özgün bir şekilde aktarma, mevcut aktarılmış hikayeleri özgün bir şekilde yeniden yorumlama imkanı buluyorlar.
Hikayenin bu kadar aktif olduğu tüketici dünyasında, markaların da kendi hikayelerini oluşturması, oluşturmuş oldukları hikayeleri doğru mecralarda, doğru mesajlarla, doğru hedef kitleye aktarma disiplini, mevcut modern pazarlama iletişim süreçlerinin bazını oluşturuyor.
Pazarlama ve Hikaye
Markaların pazarlama iletişim süreçlerinde aktif olarak hikaye anlatımını kullanabilmeleri için, öncelikle eğlence endüstrisini (film / dizi / TV programları) akabinde oyun endüstrisini (oyun tasarımını) çok iyi analiz etmeleri gerekiyor.
Markalar, eğlence ve oyun endüstrisinden öğrendikleri deneyimler sonucunda hikaye kurgusu ve değerlendirme süreçlerine dair bir çok prensibi bünyelerine entegre ettiler.
Hikaye Oluşturma Prensipleri
1) Hikayenin bir problem ile başlaması
2) Hikayenin mutlaka bir kahramanının olması
3) Hikayenin geçtiği bir ortam / mekan olması
4) Hikayenin hedef kitlesi ile ten uyumu olması
5) Hikayenin sade olması
6) Hikayenin samimi bir dilde anlatılması
7) Hikayenin doğası gereği yayılabilir olması
8) Hikayenin mutlaka bir sonu olması
Hikayeyi Değerlendirme Prensipleri
1) Markanın hedef kitlesine uyan doğru bir iç görüye dayanması
2) Hikayelerin tüketiciler ile bağlantı kurabilmesi,
3) Hikayelerin tüketicilere bir şeyler hatırlatabilmesi / çağrıştırabilmesi,
4) Hikayelerin tüketicilere konuşabilecekleri bir baz vermesi,
5) Hikayenin marka kimliği ve stratejisi ile bağlantılı olması
Özetle, yayılabilir ve marka stratejisi/hedefleri ile bağlantılı hikayeler, marka içeriğine baz teşkil ediyor. Entegre pazarlama iletişim sürecinde hikaye ile örgülenmiş marka içeriği baz alınarak, marka deneyimi tanımlanıyor, tanımlanan içerik ve deneyimler sosyal mecralarda aktif/dinamik diyaloglara dönüşüyor. Böylece hikaye anlatımı, modern entegre pazarlama iletişim sürecindeki yerini perçinlemeye devam ediyor.
Sonuç olarak hepsi hikaye…
25.01.2015 Tarihinde Radikal’de yayınlanmıştır.
Tek Yorum