Sanal gerçeklik vatandaşları, cenaze namazlarında musalla taşına uzun uzun baktıktan sonra gerçek bedenlerini gömdüler. Hocanın “El Fatiha” söylemini müteakip hiç zaman kaybetmeden kendilerine birer sanal beden buldular.
Buldukları sanal bedenin yaptığı her haraket; planlı, programlı ve hedef odaklı idi.
Sanal bedenler, daha fazla ilgi, daha fazla ün, daha fazla refah düzeyi ve daha yüksek bir statü için sanal terler döker.
Yapılacaklar listesi; nam-ı diğer “To-do-list” de sanal bedenlerin gerçeklik ile arasındaki katarakttır.
Yapılacaklar listesi, Pazartesi sendromunun damaklarda bıraktığı tarifsiz kötü tadın adıdır.
Profesyonel beyaz yakalı ruhu; Pazartesi günleri, bedenin ofise teşrif etmesinden birkaç saat sonra gelir.
Beden önden gelip; kahvaltısını yapar, bilgisayarı açar, keyif kahvesini içer, çalışma arkadaşlarına yüz kaslarını asgari düzeyde oynatarak, ilgili selamları verir, fiyakalı defterini ya da ipadini çıkarır.
Gerekli tüm alt yapı beden tarafından hazırlandıktan sonra beyaz yakalı profesyonel ruh, gecikmeli olarak kart basar sistemin okuyucularına. Gelir gelmez yapılacaklar listesine odaklanır. “Ulan yapacak bi sürü iş var amk” diye içlenir.
Pazar gecesinden beri kasmış olduğu bünyesini, içinde bulunduğu sanal beden sayesinde gevşetmeye başlar.
İşte o an, sanal bedenin, ruhu gerçeklikten kopardığı, güdümüne aldığı ve acılarından arındırdığı andır.