Dünya bir saldırı sahasıdır. Her saldırı, her insanın hakikat aşkına doğru bir taarruzdur. Bu taarruzların her biri insanı ruhsuzlaştırmak, yani kötüleştirmek için kurgulanmıştır.
Tuhaf Dergisi’nde yazmış olduğum yazıların derlendiği, şöyle bir kenarda dursun denildiği mekandasınız.
Dünya bir saldırı sahasıdır. Her saldırı, her insanın hakikat aşkına doğru bir taarruzdur. Bu taarruzların her biri insanı ruhsuzlaştırmak, yani kötüleştirmek için kurgulanmıştır.
Kutsal ego; seni başkalarının hayranlığına muhtaç edip, kendini ölçüsüz sevdirerek aynada her daim mükemmeli kovalayan müptezel haline dönüştüren; gerçekliğin sillesiyle karşılaşma sonucu çıkan potansiyel travmalar ve hayal kırıklıkları yaşandığında arkasına bakmadan çekip giden bir illüzyon ustasıdır.
İnsanın her an düşünmesi, kendine fütursuz ontolojik sorular sorması, yaşamaya üşenmesi; düşüncelerinden, eylemlerinden ve kendi varlığından bitip tükenmesi, varlığının dramından alev alması; ne derece dertli olduğunu gösterir.
İlgi; yaşadığımız samimiyet fukarası çağın en sinsi uyuşturucusudur. Bu uyuşturucunun üreticisi de tüketicisi de kişinin kendisidir.
Bir şeylere, en doğal haliyle ilgi beslemek yerini hunharca bir arsızlığa bıraktı. Mesela pul koleksiyonu yapan birini düşünelim. Muhtemelen babasından aldığı bir görgü neticesinde başladığı bu koleksiyon hevesi, daha sonra pullara karşı samimi bir meraka dönüşür ve akabinde koleksiyon genişler. Bu genişleme kaliteli biçimde ilerledikçe kişide tatmin oluştuğu gibi koleksiyon geleceğe bırakılacak bir kayıt defteri görevi de görür.
Yalnızlık, virgüller gibi hareket eden insanların olduğu bir toplumda nokta gibi davranıp hareketsizleşerek nefes almaktır. İnsanın nefesini tutup ânı durdurarak düşünce nöbeti beklemek için iç dünyasına çekilişidir.
Hız; niceliğin niteliğe, ânın zamana, sonucun nedene, yüzeyin derinliğe, şuursuzluğun bilince, samimiyetsizliğin samimiyete, unutmanın belleğe karşı kazandığı mahalle kavgasıdır.
Hız, zaman bahçesindeki ânları zararlı ot olarak görüp koparan bahçıvandır. Ânların haricinde kendi mekanıyla ilgili referans noktalarını da koparır.
Hız ete batmış bir kıymıktan çok, saplanmış bir hançerdir.
Hız hissedilmeye başladığında dram da başlamış demektir.